ALLAH ım sen buyuksun bızı zalimlerden koru


Bu Blogda Ara

23 Ekim 2010 Cumartesi

Batmayan Güneş

Batmayan Güneş

Yeme ve içmemizden, oturup konuşmamıza kadar, bakıp seyrettiğimiz yayınlardan, okuduğumuz basına kadar her şey hareketlerimizde olumlu veya olumsuz etkiler bırakmakta. “Kişi arkadaşının dini (huyu) üzeredir.” Hadis-i Şerif’i ve Cenâb-ı Hakk’ın Arşu’r-Rahman altına yazdırdığı şu iki satır: “Bir adam iyilerin ameli gibi amel işlese, fakat kötülerle arkadaş olsa, onun sevaplarını günahlar kılıp, o adamı kötülerle haşreylerim. Bir adam da kötülerin ameli gibi amel işlese, sonra tevbe etse, iyilerle arkadaş olsa onun günahlarını sevaplar kılıp, o adamı iyilerle haşrederim.” Bize bu gerçeği anlatır. Arkadaşlık kurduğumuz kimseler üzerimizde etkili olduğu gibi, giyilen elbiseler bile bizde etkiler bırakır.



Anamız anlatır: “Esad-ı Erbili (k.s.)’nin yetiştirdiği Kayserili manevi hâl sahibi H. Fatma Ananın mantosunu kalben istemiştim. O da: “Biraz eski ama kabul edin kızım” diye ikramda bulundular. Ne zaman bu elbiseyi giysem, mânevi ağırlıkla altında ezilir, tarif edemeyeceğim bir hâl olurdu bende. “Üstadımız, Sami Efendimiz (k.s.)’in hırkasının altına ceketimi, mübarek elleriyle yazdıkları “Uhuvet Risalesi” kitabını da döşüme bırakmışlardı. Damatlarının yanında okuduğum şiir onu ağlatmıştı. Daha Türkçe yazıları bile okuyamadığım bu devrede, Küfi yazıyla kaleme alınan Besmele-i Şerif’i okuyunca, hayret edenlere Üstadımız: “Ömer Bey! Keramet çocukta değil göğsündeki eserde.” Buyurmuşlardı.



(KEMÂLE DAİR SOHBETLER kitabından)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder